Bazı şeyler vardır, başlarsın fakat bırakamazsın… Genelde oldukça zahmetli, kimi zaman da son derece keyifli olan arıcılık da böyle adeta bağımlılık yapan, insana açıklaması zor hazlar yaşatan uğraşlardan birisi. Emekli olduktan sonra hoş bir tesadüf eseri tanıştığım bu güzel, gizemli, mucize canlılarla birlikteliğim dokuzuncu yaşına girdi.
Kocaeli’nin yaşanası güzel beldesi Değirmendere sınırlarında, İznik ile Körfez arasında adeta doğal bir sınır oluşturan Samanlı Dağları’nın eteklerindeki kestane ormanlarında arıcılık yapmaya, yaban hayatının hüküm sürdüğü doğal bir ortamda kestane balı üretmeye devam ediyoruz.
Değirmendere denilince hemen akla gelen yeşil fındığın üretildiği verimli bahçeler yerlerini birer birer konutlara bırakmak zorunda kaldıkça hem deprem gerçeğini hatırlıyor hem de Değirmendere fındığının yakın gelecekte tatlı bir anı olarak kalacak olmasının burukluğunu yaşıyoruz.
Tüm bu olumsuzluklara rağmen Değirmendere adına umut yeşertmemizi sağlayan gelişmeler de oluyor elbette. 2014 yılında Orman Bakanlığı ve Orman Genel Müdürlüğü nezdinde yaptığımız girişimler neticesinde beldemizdeki kestane yoğun ormanların bulunduğu 691 hektar genişliğinde üç bölgenin bal ormanı olarak tescil edilmesini sağladık. Düzenli olarak ulusal ve uluslararası arıcılık ve bal fuarlarını takip ederken gördük ki Değirmendere Bal Ormanımızda üretilen kestane ballarıyla ancak Artvin ilinde yapılan üretim mukayese edilebilir kalitede. Henüz emekleme aşamasında olsa da pek yakın bir gelecekte güzel Değirmendere’nin sahip olduğu yüksek kaliteli kestane balıyla anılmaya başlanacağını bilmenizi isterim.